Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II Empty
MesajKonu: Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II   Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II Icon_minitimeSalı Tem. 20, 2010 4:27 pm

Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II
Hz.İsa'nın "kurtarıcı tanrı" olarak kabûlü, "çarmıha gerildi" denmesi, "kurban" olarak anlaşılması/düşünülmesi, bir önceki yazımızda bahsettiğimiz Yunan putperest cemâatlerinin Hıristiyanlığa etkilerinin bir sonucu olduğu muhakkaktır.

Hıristiyanlarda "Vaftîz" ve "Rabbin Sofrası" denilen iki önemli ayîn vardır. Vaftîz, "Hıristiyanlığa kabûl ayîni"dir. Kişi, onunla (vaftîzle) doğuştan gelen günâhlardan temizlenmiş / yeniden doğmuş kabûl edilir. İkinci ayîn olan Rabbin Sofrası (İşâ-i Rabbâniye, Eucharist, Mass Communion, Holy Communion), "kutsâl paylaşma" demektir.

Dr. Morton Scott Enslin, bu ayînle Hıristiyanlığın, Romalılar zamanındaki putperest inanışlardan biri hâline geldiğini itiraf ederek, "Christians Beginnings" adlı kitabının 2. kısım, 190. sayfasında şöyle der:

"İsa'nın doğumunun 2. asrına doğru Hıristiyanlık, bozuk dinlerden birisi haline gelmişti."

Lord Raglan, "The Origins of Religions" (Dinlerin Aslı) adlı kitabında, Roma İmparatorluğu zamanındaki dînî cemâatlerin ayînlerinden bahseder be bu ayînleri şimdiki Hıristiyan ayînlerinin aslı olarak görür:

Târih öncesi devirlerde, genç bir insanı kurbân olarak seçmek ve onu bir yıl boyunca "imtiyâzlı kişi" kabûl ederek her dileğini yerine getirmek ve (o) yılın sonunda bir ayîn düzenleyerek o kişiyi kurbân edip etini yemek, kanını içmek adeti, dinden haberleri olmayan bazı kavimlerde mevcuttu. Kurbanlık edilen kimsenin etinden ve kanından tarlalara serpilir, böylece toprağın bereketli olacağına inanılırdı. Kurban seçilen kimsenin, kavminin dînî lideriyle anlaşarak yerine başka birini kurban edildiği de olurdu. Başka bir kimse kurban edildikten sonra, asıl kurbân edilmesi gereken kişi, tekrar bir yıl boyunca yine imtiyâzlı ve kutsâl oluyor ve yine her dileği yerine getiriliyordu. O yılın sonunda, yine başka biri kurbâne diliyordu.

Böylece, sürekli olarak kutsâl sayılan ve her dileği yerine getirilen imtiyazlı kişiler türedi. Bu ilk "sürekli kutsâl" kişiler, kavîmleri tarafından "kral" ya da "yaşayan tanrı" olarak görülür oldular. Bu kutsâlların insanlıklarının (yâni bedenlerinin) ayrı bir şahsiyet/kişilik, tanrılıklarının ayrı bir şahsiyet/kişilik olduğu kabûl edilirdi. Tanrının bu kutsallara hulûl etmiş (bedenlerine yerleşmiş) olduğu kâbul edilirdi. Bir süre sonra kavîmleri, kutsâl kabul ettikleri bu insanları, "tanrı" ya da "tanrının oğlu" olarak kabûl edip onlara tapınmaya başladılar.

Eski çağ(lar)daki putperest ya da (diğer) çeşitli milletlerde, "tanrılar"ın, "yarı tanrılar"ın ve "kahramanlar"ın efsânevî hikayelerine mit/mitoloji denir. Önce ayîn vardır. Sonra, bu ayîni açıklamak için (bu) mitolojik hikayeler uydurulmuştur. Hayâlî tanrıların ölmesi ya da dirilmesiyle kendilerinin de kurtulacakları sanılırdı.

"Kurtarıcı tanrı"ya inanan toplulukların ayînlerinin en önemlisi, kişinin tanrı ile birleştiğine, bütünleştiğine inandıkları sembolik et yeme ve içki içme ayînleridir.

"Kurtarıcı tanrı" inancı, bir süre sonra "Güneş Tanrısı" inancı ile birleştirildi. Her "kurtarıcı tanrı"nın kış başlangıcında doğduğuna inanılırdı. (Kış başlangıcı, julian takvimine göre 25 aralıktır.) Hıristiyanlar da Hz.İsa'yi "kurtarıcı bir tanrı" yaparak, (O'nun da) bu târihte doğduğunu kabûl ettiler ve bu geceyi "Mîlât" ve "Noel" olarak her yıl kutlamaya başladılar.

Edward Carpenter, çeşitli “kurtarıcı tanrı” hikâyeleri, örneğin Yunanlıların “Dionysus”u, Romalıların “Hercules”i, Perslerin “Mithra”sı, Mısırlıların “Amonra”, “Osiris” ve “İsis”leri, Kuzey Samilerin “Baâl”ı, Asur ve Babillilerin “Tammuz”u ile “Hz.İsa”nın hayat hikâyesi diye inandıkları şeyler arasındaki benzerliklere dikkat çekmektedir:

1. Hepsi de Noel, yâni 25 Aralık ya da buna yakın bir târihte doğmuşlardır.
2. Hepsi de bâkire annelerden doğmuştur.
3. Hepsi de bir mağara ya da yeraltı mahzeninde doğmuştur.
4. Hepsi de insanlar için güçlüklere katlanmışlardır.
5. Hepsi de “nûrlandırıcı”, “iyileştirici”, “kurtarıcı” ve "şefâat edici” gibi isimler almışlar (ya da bu sıfatlarla anılmışlar) dır.
6. Hepsi de karanlık güçler tarafından mağlup edilmişlerdir.
7. Hepsi de Cehennem’e ya da yer küresinin diğer tarafına inmişlerdir.
8. Hepsi de (ölümlerinden sonra) yeniden dirilmiş ve insanların cennete girmelerine öncülük etmişlerdir.
9. Hepsi de insanlarla irtibat kuran “azîz”ler seçmiş ve “vaftîz” âyîni ile topluluğa girişi kabûl eden dînler tesîs etmişlerdir.
10. Hepsi de kurbân yemekleri yenilerek anılmışlardır.

Newyork Üniversitesi’nde târih profesörü olan Waelence Ferguson şöyle der: «Hıristiyanların yortuları, putperest yortuları ile aynı târihe rastlar. Örneğin Noel tarihi, İran ve Roma’da güneş tanrısı Mithras’ın doğum târihiydi. Ayrıca bu tarih, çok eskiden beri putperest dünyasında önemli bir yortuydu.»

Mitoloji kahramanları üzerindeki çalışmalarını “The Hero” (Kahramanlar) adlı kitabında toplayan Lord Raglan, hikâyelerde gördüğü olayları 22 madde hâlinde sıralamış ve hangi mitoloji kahramanın bunların kaç tanesinin geçtiğini tespit etmiştir. Bu maddelerden 15’inin Hz.İsa’yı anlatan, günümüz Hıristiyanlığında da (yine) maddeler halinde açıklamıştır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, II
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri
» Üçlü Birlik (Teslis)’in Tarihi Kökenleri, III
» İncillerde Üç'lü Birlik / Teslis
» Felsefede ve Batı'da Üç'lü Birlik / Teslis İnancı
» Açik Uçlu Sorular

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Köşesi :: Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet-
Buraya geçin: