Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar) Empty
MesajKonu: Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar)   Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar) Icon_minitimeSalı Tem. 20, 2010 4:06 pm

Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar)
Gayrimüslimlerle, diyalog, hoşgörü toplantıları devam ediyor; Urfa, İstanbul, Mersin... Bundan sonra da, değişik zeminlerde, mekanlarda devam edeceğe benziyor... Devam etsin, diyalogdan hoşgörüden kimsenin şikayeti yok. Asırlardır bu zaten var. Burada duyulan endişe; acaba, dinimize bir zarar gelecek mi, gelmeyecek mi düşüncesi.
Endişe duyulacak sebepler de yok değil... Adam, ben çifte dinliyim, diyor. Kimse çıkıp da, bu vatandaşlığa benzemez, çifte dinlilik olmaz demiyor. Ayrıca İslamiyet'te, Müslüman kadın Hıristiyan erkekle evlenemez de denmiyor. Yoksa, bunlar da mı teferruat olarak görülüyor! Doğrular dile getirilse kimse endişeye kapılmayacak. Vatikan'ın 1999 yılında yayınladığı kitaptaki, “Bütün insanlar Hz. İsa'ya döndürülmeli, bütün insanlar vaftiz edilerek kilisede birleşmeli ve onun vücudu olan kiliseye girmelidir. Yollar, usuller, metotlar değişir; ama hedef hiç değişmez: Bütün insanları Hıristiyanlık dinine sokmaktır nihai maksadımız” ifadesi de kafaları karıştırıyor!

Bir de toplantıların sonunda alınan karalara bakıyorsunuz; hepsinin ortak noktası, dini tenkit ederek, yeniden yorumlayarak hoşgörü ortamı sağlamak... Tenkit ettiğin beğenmediğin şeyi nasıl başkalarına sunacaksın? Diyalog kurabilmek, dinimizi tanıtabilmek için takip edilen yol yanlış. Geçmişteki uygulamalardan örnekler vermek aslında yeterli... Bununla ilgili Peygamber efendimizin yazdırdığı vesikayı geçen hafta vermiştim. Şimdi de Hazret-i Ömer, Kudüs fethedilince, Kudüs halkına verdiği “Eman”dan bahsetmek istiyorum. Hazret-i Ömer'in bu emanı da şöyle:

“Müslümanlar, onların kiliselerine zorla girmeyecek, kiliseleri yakıp yıkmayacak, kiliselerin herhangi bir yerini tahrip etmeyecek, mallarından az bir şey bile olsa almayacak, dinlerini ve ibadet tarzlarını değiştirmeleri ve İslam dinine girmeleri için kendilerine karşı hiçbir zorlama yapılmayacak.

Hiçbir Hıristiyan en ufak bir zarar bile görmeyecek. Eğer kendiliklerinden memleketten çıkıp gitmek isterlerse, varacakları yere kadar canları, malları ve ırzları üzerine, eman verilecektir. Eğer burada kalmak isterlerse, tamamen teminat altında olacaklar. Yalnız Kudüs halkı kadar cizye, gelir vergisi vereceklerdir.

Eğer Hıristiyan halkından bazıları, aile ve malları ile beraber çıkıp gitmek isterlerse ve kiliselerini ve ibadet yerlerini boşaltırlarsa, varacakları yere kadar canları, kiliseleri, yol masrafları ve malları üzerine eman verilecektir. Yerli olmayanlar, ister burada otursunlar, isterlerse gitsinler, ekin biçme zamanına kadar, onlardan hiçbir vergi alınmayacaktır.”

İmza: Ömer-ül-Faruk. Şahidler: Halid bin Velid, Amr İbnil'as, Abdürrahman bin Avf, Muaviye bin Ebi Süfyan.

Bu konu ile ilgili bir de anekdot aktarayım: Kudüs'ün Müslüman askerler tarafından fethinden bir müddet sonra da, papazlar, halife hazret-i Ömer'i kiliseye davet ettiler. Hazret-i Ömer, görüşme uzayınca namaz kılmak istedi: “Papaz efendi, bana bir yer gösterin de namazımı kılayım” dedi. Papaz, “Buyurun burada kılabilirsiniz, bizim için bir mani yoktur ya Ömer!” dedi. Hazret-i Ömer'in, gösterilen yerde namaz kılmak istemediğini anlayan papaz, sordu “Peki, sizin burada namaz kılmanıza mani olan şey nedir?” Hz. Ömer, şu cevabı verdi: “Benim halkım, namaz kıldığım yeri cami yapmak ister. Burada namaz kılınca siz, kilisenizin mescide çevrilme tehlikesi ile karşı karşıya kalırsınız. Bunun için bana başka bir yer gösterin.” Kilisenin dışında müsait bir yer gösterdiler. Hazret-i Ömer namazını orada kıldı. Daha sonra, burası mescid haline getirildi. İsmine de Ömer Mescidi denildi.

Bunları anlatmak varken, ikide bir “Dinimizi gözden geçirelim, yeniden yorumlayalım” demenin kime ne faydası var? Onlara şirin görünmek için illa da dinden taviz mi vermemiz gerekir?

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dinler Arası Diyalog (Kafa Karıştıran Diyaloglar)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Vatikan'ın Gerçek Yüzü ve Dinler Arası Diyalogda Varılan Nokta
» Diyalog
» İlkel Dinler
» Dinler Tarihi (Hakkında)
» Dinlerarası Diyalog, Vatikanin Tuzağı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Köşesi :: Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet-
Buraya geçin: