Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz Empty
MesajKonu: Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz   Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz Icon_minitimePtsi Tem. 26, 2010 9:32 am

Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz
Fethullah Gülen
Öteden beri bana; '2000 yılında ne olacak?' veya '2010'da ne olacak?' vs. gibi sorular çok sorulmuştur. Cevabım hep şu olmuştur: İnşâllah 2000 yılında veya 2010 yılında daha çok insan, imanın yümün ve bereketiyle emniyet ve itminana kavuşacak.. daha çok insan vicdanında cennet numunesi bir çekirdek taşıdığının şuuruna erecek.. daha çok insan 'İki kere iki dört eder.' kat'iyetinde cennetin varlığına inanacak.. kendilerini cehenneme götürecek davranışlardan gerektiğinden daha fazla sakınacak.. ve dünyada bir huzur toplumu, bir fazilet toplumu meydana gelecek...

Ben aslında bu soruların altında yatan gizli niyetleri ve asıl sorulmak istenen şeyleri anlamıyor değilim. Ancak burada anlaşılması gerekli olan başka bir şey var: Bizler yeryüzünde şu anda câri olan idarî, siyasî, askerî, iktisadî, içtimaî, kültürel.. bütün problemlerin temelinde insanın bulunduğuna ve problemlerin menşeinin, kaynağının insan olduğuna inanıyoruz. Bu itibarla da problemlerin çözümünün, ancak insanı ele almakla, hem de tekrar ber tekrar ele almakla mümkün olabileceğine inanıyoruz.

Evet, bu problemler siyaset yoluyla çözümlenebilecek cinsten değildir. Burada siyasetin yerini ve rolünü bütün bütün inkâr etmemekle beraber, onun her şey olmadığının da bilinmesi gerektiğini düşünüyorum. Hele ülkemizde İslâmî kıpırdanış ve canlanışların altında, işgal ettikleri makamları, ya da alışageldikleri hayatı kaybedecekleri endişesini yaşayan insanların bulunduğu ve bunların ellerinin bizim nabızlarımızda olduğu düşünüldüğünde, işin ehemmiyeti daha da belirgin hale gelir. Evet, onlar imkânâtı vukûât yerine koyup, Müslümanlar hakkında ihtimaller üzerine hükümler kesip-biçecek ve ciddî rahatsızlık duyacaklardır ki; bunun aksini de ispat etmemiz mümkün değildir. Çünkü nefy ispat edilemez. Onun için mü'minler, kendilerine, davranışlarına, konuşmalarına çok dikkat etmek zorundalar. Bugün itibarıyla bizi, hatta gelecek nesli bile alâkadar etmeyen meseleleri, değil ağza almak, belki hiç düşünmemek icap eder.

Kaldı ki bizler İmam Rabbanî ve Bediüzzaman'ın en büyük makam dedikleri rıza makamına talibiz. Yaptığımız tebliğ ve irşat faaliyetleri ile, Rabbimizin bizden razı olacağı hususunda vicdanlarımız iman ve itminan içinde. İşte cennette bile yeni bir ufuk, ulaşılacak yeni bir merhale olan rıza makamına talip olan bizlerin, ne siyasî, ne idarî, ne askerî, ne de daha başka dünyevî şeylere talip olması düşünülemez. Bu payeyi bırakıp da hükümdarlık, başbakanlık, milletvekilliği vs. dememiz bir tenezzül ifadesidir ve zannediyorum bunu hizmet erlerinden hiçbiri kabullenemez.

Zaten şu anda bizler, zirvede bir azimle, insanların bütününü kucaklayıp onları insan olma seviyesine çıkartamadığımız için üzgünüz! Bizler, 'Evlenmeyi düşünmüyor musunuz?' sorusuna, 'Ümmet-i Muhammed'in derdi bunu bana unutturdu.' diyen Üstad Bediüzzaman'ın düşünce ufkunu yakalayamadığımız için mahcubuz! Bizler şanlı ecdadımız gibi Allah'ın yüce adını dünyanın dört bir yanına götürememiş olmanın hacaletini yaşıyoruz! Onun için bırakın, zirveleri talep etmeyi ve buna benzer düşünceleri! Siz ve biz yukarıda arz ettiğimiz hususları gerçekleştirmeye çalışalım. Bu yolda, cehalete, fakirliğe ve ayrılığa savaş ilan edelim. Bilgiyi ilkokul seviyesinden başlayıp akademik kariyerin en son sınırına kadar her yerde hâkim kılalım. Yapacağımız iktisadî faaliyetlerle fakirliğimize son verelim. Tefrika illetinin köküne kibrit suyu dökerek, bu milleti oluşturan ayrı ayrı unsurları, kristal avizenin parçalarını bir araya getiriyor gibi getirelim.

Evet, bizim bütün derdimiz, dâvâmız budur. Bunun ötesinde başka şeyler arayanlar bir gün gelecek bu düşüncelerinden dolayı utanacak ve şimdilerde bazılarının dediği gibi 'Sizi yanlış tanımışız, özür dileriz.' diyecekler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gayb Merakı ve Düşünce Ufkumuz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Rical'ül Gayb (Gayb Erenleri)
» Gayb'a İman
» Fütûh-ül Gayb
» Gayb Nedir?
» Gayb ve Miraç

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Köşesi :: Gayb Alemi-
Buraya geçin: