Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Dörtler Gecesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Dörtler Gecesi Empty
MesajKonu: Dörtler Gecesi   Dörtler Gecesi Icon_minitimePerş. Haz. 10, 2010 8:14 pm

Dörtler Gecesi


(Atesin ve Günesin Çocuklari)

(...)
Özlenen ates yakilmisti sonunda
Elden ele bütün dünyaya tasinmisti
Kivilcim dansiydi gözlerdeki sevinç
Kavga daglarda bilinci kusanmis
Zindanlarda dirence sarilmisti
Ve haykiran dudaklar
Her ihanet vakti çöl çöl yarilmisti

....

Bir agittir belki Agri'da Zilan deresi
Dersim'de Lac deresi bir kanli siir
Oysa bir destandi Diyarbakir kalesi
Ve Diyarbakir zindaninda
Atesle sevisen 'dörtlerin gecesi'

Ne ki zindan - ne ki tutsak olmak
Ne ki kavga - ne ki daglarda vurulmak
Bir sehpada idam olmak ne ki
Ihanet utanciyla yasamak var ya hani
Onursuzlugun lagim çukurunda yok olmak
Üniformali bir Dehak önünde durmak
Ve beyninin içindekileri bir bir kusmak
Sonra bir et yiginina dönüsüp kalmak
Iste buydu Diyarbakir zindaninda yasamak

Sesler ihanete dönüsürdü her gece
Bir tas çorba - bir dilim ekmek ugruna
Ihanetler acilara dönüsürdü kallesçe
Acilar hep türkülere vururdu kendini

Etten ve kemikten insan olur mu
Beyinsiz insan ayakta durur mu
Ayni kavgaya gönlünü verenler
Dostunu ihanet ile vurur mu

O zindan ki zincir sesidir sarkisi
Her sözünde bir çiglik yükselir
Her notasinda bin öfke
Her dizesinde bin isyan beslenir
Isyan siirlere
Siirler yüreklere seslenir
O zindan ki her yemek vakti
Tutsak agizlari kanla süslenir

Onur kaleleri yikilirken birer birer
Yüreklerde dal budak salar ihanetler
Ve düsman kasetinde ü"ç önder
Beyinlerini kusarak düsmana sergiler
Ayni anda siradan bir nefer
Hiç aldirmadan önderlerinin sesine
Tutsaklik içinde özgürlügü söyler

Sus dostum sus - sözün yarida kalsin
Özgürlük dilinde kilitli kalsin
Baslar egilse de açilsin gözler
Konusan önderler geride kalsin

Ne zaman umutsuzluk çökse direncin kiyisina
Bir aci saplanir yüregin tam ortasina
Koguslar susar
Parmakliklar durur
Ranzalarda küllenen umutlar aglar
Geriye dogru atilan her adim
Yakilan ates üstüne yagmur diye yagar

Anlatilmaz bir destandir yasanan
Ne söze gelir ne saza
Kirbaçlar sopalara ve zincirlere karisir
Ölüler ayaklara dolanir geceleri
Kanli battaniyelere sarilir
Her direniste tabutlarla çikilir disari
Gözyaslari zilgit seslerine katilir
Elleri hep koynunda kalir kizlarin
Analarin gözleri dikenli tellere takilir
Bir acili sessizlik sarar yürekleri
Dicle'nin sulari susuzluga çakilir
Kale burçlarindaki akbabalara
Ve üniformalar giyinmis yeni Dehak'lara
Yalnizca zindanin mazgallarindan bakilir

Bir adam çogalir bir basina hücresinde
Yüregi Kawa'dadir gözleri Babek'te
Atesler yanarken dag doruklarinda
Ihanet zindan karanliginda kol gezmekte
Kawa'lara Babek'lere bir yandas gerek
Bu zindan karanligina bir ates gerek
Çevrilen ihanet çarkini kirmak için
Ölümü gögüsleyecek bir yoldas gerek

Bir anda yirtilir zindan karanliklari
Sessiz bir gürültüyle sarsilir duvarlar
Patlar bir beyinde Newroz isiklari

Ey atesin ve günesin çocuklari
Hani bilincin sesi yüreklerimizde
Gözlerimizde inancin sancaklari nerede
Bu gidise dur demek gerekir bilirim
Hücrede her saniyeyi bir yil eylerim
Bir ates yaktik sönmesin diye hiçbir yerde
O ates sönerse yasamayi neylerim
Bu yüzden ü"ç kibrit ile Newroz günü
Yüregimi sizlere armagan eylerim

Ü"ç kibriti bayrak diye devralan
Ki daglari delip dostlarina yol kilan
Haykirdi ölüm haberini önde gidenin
Özgürlügü zindan karanliginda günesleyenin

Ey bu kavgaya gönül verenler
Ser yerine sir verenler
Serden geçip de sir vermeyenler
Bu zindan karanligi yirtilsin diye
Bu ihanet duvarlari yikilsin diye
Newroz gecesi bir önder
Atesi bedeniyle zindanlara tasimistir
Ölürken bile hücresinde
Bizlere kistan bahari mustulamistir
Atesi saraylara - kömürlerde degil
Bir isik ugruna yüreginde yakmistir

Silinmiyordu gözlerden süzülen yaslar
Aksin diyordu herkes - aksin
Aglamayi unutmus gözler aglasin
Gözyaslari alev alev harlansin
Dudaklarda tutusup dillerde sahlansin

Ölen artik yüreklerde bir bayraktir
Ihanet yolunda durulan bir duraktir
Karanlikta bir çingi ates
Körlere yol gösteren bir isiktir
Atilan zilgitlar bir baskadir o gün
Bir bayram günü ölümü sevmek
Ölümsüzlüge duyulan bir askadir o gün

Dolasti ü"ç kibrit elden ele sessizce
Hücreden hücreye
Kogustan kogusa gizlice
Konusuldu ugrun ugrun
Tartisildi geceler boyu ince ince
Zindandan daglara vurdu savkini
Daglardan en kalabalik kentlere
Dallarda çiçeklere verdi rengini
Nehirlerde en coskulu köpüklere
Dolasti yurdunu boydan boya
Sazda kirilmayan tel
Dilde susmayan söz oldu türkülere

Zindanda yürekler yine baskida
Eller bagli - gövdeler askida
Ü"ç kibritin atesi sönsün istenir
Inançlar ihanete dönsün istenir
Düsünceler zincire
Sevgiler prangaya vurulsun istenir
Yüreklerde çaglayan özgürlük suyu
Bulana bulana durulsun istenir
Üniformali bir Dehak'in sahsinda
Zalimin zulmü kurulsun istenir

Baskilar yetmezse itirafta bulunmalara
Yapilan itiraflar dinletilir tutsaklara
Iste biri - biri daha - biri daha
Susardi bütün koguslar
Dönerdi bir anda sessiz mezarlara
Ve çiglik çigliga o sessizlik
Binlerce öfkeyi
Binlerce isyani doldururdu bakislara

Ü"ç kibriti dörtlemek derdi bir ses
Dört kibriti beslemek
Ve ölümü isyan atesleriyle düslemek

Bir kogus vardi koguslar içinde
Ü"ç kibriti dörtleyenler yatardi içinde
Dört yildiz gibiydiler yildizlar içinde

Teslimiyete gönül verilirken önlerinde
Atesi çogaltarak yakmak gerek dediler
Ölüme yasamak diye bakmak gerek dediler
Sönüyorsa yakilan atesler birer birer
Atesi bedenlerde çogaltmak gerek dediler
Oturdular her gece diz dize
Önce ölümü sevmeyi ögrendiler
Ve ölümde ölümsüzlügün rengini gördüler
Karardan Önce yurtlarinda kalanlarini
Çiçeklerinde açanlarini sordular
Düs degildi yasayip gördükleri
Sözlerini gelecek adina bir düs diye
Dördü bir agizdan hayra yordular
Binlerce tutsak içinde
Ve en kanli kudurmuslugunda vahsetin
Ölüm cehenneminde bir cennet kurdular

Havasizlik içinde veremler yaratilirken
Gardiyan hakimler ve savci çavuslarla
Her gece mahkemeler kurulurken
Insanlar soyundurulup makatlar aranirken
Hangi kus konardi zindan penceresine
Ve makatlara sigara takilip yakilirken
Insanlar dört ayak ile yürütülürken
Hangi bayrak çekilirdi onur kalesine

Ü"ç kibriti yüreklerinde dörtleyenler
Açligin ve yoksullugun kötülügünü gördüler
Ama hiçbir seyin
Boyun egmekten daha kötü olmadigini
Ve boyun egenlerin
Yarinlara kalmadigini bildiler
Her kötülügün daha kötüsünü tartisip
Gözlerinde bütün korkulari sildiler
Binlerce baskidan ve küfürden sonra
Newroz atesi yakip siirler söylediler
O günün adini milat koyup
Üç kibrit öncesi
Ve ü"ç kibrit sonrasi dediler

Ötsün diye kendi yuvasinda kus
Açsin diye kendi dalinda çiçek
Gördüler ki yepyeni kibritler gerek
Ates olup yanmaktaysa bütün gerçek
Yanarken türkü söyleyen canlar gerek
Atesi kaniyla tutusturanlar gerek

Patladi zindanlarda yepyeni bir isyan seli
Ölümdür sinayan insan yigitligini
Ölümü bedenimizde bogmak gerek
Ölümsüzlüge varip ölümlerde
Daglarda kir çiçeklerince çogalmak gerek
Ölümü gamzelerde çiçeklemek ve gülmek
Gülmek ki yasama bilenmek demek
Ille de insan sicagi kokarken koguslar
Gülmek ki
Kurumus derelerde sellenmek demek
Çol kurakliginda güllenmek demek
Var git dostum var git
Kendin al bu gece nöbeti
Bu gece ölmek
Sonsuz bir ölümsüzlüge yürümek demek

Aylardan mayis ki dallarda çiçektir
Toprakta bereket ve dogada renktir
Inançta güzellik ve zamanda gelecektir

Dört yoldas o gün baharin koynuna girdiler
Ölümün alçaldigini gözleriyle gördüler
Gömleklerini - kalemlerini ve saatlerini
Anilsinlar diye sevdiklerine verdiler
Ve dört agizdan ü"ç kibritin isikli sesini
Gök gürültüsünü çildirtarak gürlediler

Bu ihanet girdabinda bogulmadan
Sahsimizda davamiz son bulmadan
Ve geriye dönüsler virus gibi çogalmadan
Canimizla bu ihanet çarkina dur demeliyiz
Onur bayraklarini gögsümüze dikmeliyiz
Kawa'nin örsüne koyup davamizi
Yüreklerimizi körüklenen ateslere sürmeliyiz
Bu zindanda yolumuz aydinliktir artik
Ü"ç kibriti dörtle çarpip bu gece
Bütün sehitlere konuk gitmeliyiz

Saat dörtte dört canin etrafi dört duvar
Duvarlarin ötesi mayis gülleri ve bahar
Analar ve bacilar aglayacakmis ne çikar
Bu gece 'dörtlerin gecesi'
Dört gögüste yar diye yalnizca ates yanar
Biri nöbet tutar - biri bildiri yazar
Digerleri dört kisilik bir ates kurar

Zindan sessiz - zindan canli bir mezar
Gökyüzünde bir anda dört yildiz kayar
Bütün dostlar uykuda
Dörtlerin gözlerinde yalniz ates var
Dimdik baslarla
Emin ve kararli bakislarla
Ihaneti durdurmak için atese yürüyorlar
Dördü de yasamaya sevdali
Özgürlüge nisanliydilar
Tutsaklik kesmisti mutluluk yollarini
Bu zindanda ölüme nikahliydilar
Bu ölüm ki özgürlügün ilk adimi
Tutsakligin ve ihanetin kirilma ani

Takvimde on yedi mayis kalkar
On sekiz mayis dörtlere bakar
Disarda güne hazirlanirken tomurcuklar
Dört candan baska uykudadir bütün tutsaklar
Dag - tas ve zindan uykudadir
Yalnizca dört özgürlük yolcusu
O gece ölüme hesap sormaktadir

Yillar boyu iskenceler içinde
Ihanetler ve direnmeler içinde
Beklediler - beklediler de gelmedi ölüm
Tuttular yakasindan koydular önlerine
Konus be ölüm - konus dediler
Biz büyürüz sen böyle küçüldükçe
Seninle kavgamiz insanlik tarihiyledir
Prometheus'tan Spartakus'e
Bruna'dan Che Guewera'ya
Vr Kawa'dan bizlere dek ates iledir
Gel de bagdas kur soframiza ey ölüm
Senin alçaldigini görmek
Özgürlük adina sunulan canlar iledir

Zindan sessiz - zindan canli bir mezar
Dört can el ele bir demire sarildilar
Tinerler - neftler ve boyalar
Zindanda dört can
Kazan altinda betona çakilmis birer çiviydiler
Demirin beline sarilmis dört perçindiler
Ve bir potada erimeye hazir cevherdiler

Haykirdi ü"ç kibrit yolunda önde giden
Atesi zindanlardan kentlere götüren
Tamam miyiz
Ü"ç yerine dört kibrit çikarip cebinden
Yakti yüregindeki korlanan atesten
Tutusan ates
Patlayan tinerlerin ve neftlerin sesi
Dokunmasin hiç kimse
Bu gece dörtlerin özgürlük gecesi
Dört bin yilda yazilmis bir destanin
Günes diliyle söylenmis ilk hecesi
Böyle tutusur - böyle yanar ancak
Uzay çaginda bir zindan gecesi

....

Bir havar yükseldi zindandan kirlara
Dört atesten dört kivilcim düstü daglara
Daglar tutusup indi baglara
Dört ayri ses yükseldi her atesten
Söndürmeyin atesi
Üfleyin korlara - üfleyin korlara

(...)
Yak artik canlarla yakilan atesleri
Yak ki açilsin dünyanin körelmis gözleri
Yak ki yirtilsin geceler isiginla
Yak ki tarihi yeniden baslatsin
Kawa'nin -ü"ç kibritin ve dörtlerin sözleri
Yak ki yayilsin dünyaya
Atesin ve günesin ölümsüz sesi

Adnan Yücel
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dörtler Gecesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Baskalarinin Gecesi
»  Kadir Gecesi
» *edek Gecesi
» KAdir GEcesi MEsajları
» Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sözler,Msn Nickleri,Şiirler... :: Şiirler :: Adnan Yücel-
Buraya geçin: