Bir Çift Göz
kirmizilasiyordu aksam
günesin son isinlari son renkleriyle
dag yamaçlarini yaliyordu
hafifçe esen bir rüzgar
serinletiyordu saçlarimi ferahligiyla
kirpiklerim
karanligini yüklenmeye hazirlaniyordu gecenin
kalbim atiyordu mutluca
belli ki ilkti böyle mutluluk
sonsuzluktan bir parça
sarmisti tüm benligimi
yakindi
karanligin yüregime basmasi
kuslar ah kuslar
son defa çirpiyordu kanatlarini
yapraklar ah yapraklar
direnemiyordu issizliga
o anda iki gözdü tam orada duran
tebessümdü adi
gülüyordu içten içten hasret çekmisçesine
hüzün gülü degildi bu
tebessümdü adi
belki de ilkti bu dalgalara çarpan duygu
günessiz bir gecede eriyen / eriten
bir çift parildayan yaldiz
susuzluk mu kaldi sevgiye
istahsizlik mi vardi orada
karanligin bastigini
mehtapsiz gecenin yaklastigini
dünyanin döndügünü bile unutturmustu
belki de bir ilk vurgundu bu
sular kabarmisti onurluca
diller susmus
kuslar kaybolmustu ortadan
birdenbire olusan sessizlikte
belki de ilkti bu tebessüm
gülen bir çiftti karsimda duran
tutulmustu dilim
yutkunamiyordum
kalbim firlayacakti ileri
bir ilkti bu belki de son
bir sonsuzluktu gökten yere uzanan
Mustafa Küçüktepe