Bulvar Iti
ne zaman sevmek desem bir tedirgin bulvar iti gecede
biraz müzik biraz içki ve çok çok resim
kim sarmalar bu bebegi
kimler tasir bu ölüyü belirsizlige
nerelerde kalir gözüm/nerelerden döner sesim
bu ne biçiim hayvan ki bu/beslenir acilardan
tohum atar kusaklara kan göllerinde
bu ne biçim oyun ki bu/gizlenir gölgesine gerçegin
mutluluklar aranir ates çemberlerinde
bir umarsiz bulvar iti vitrin isiklarinda
anladim ki birdenbire/kopmusum topragimdan
kopmusum masallara süt emziren aksamlarimdan
köklerim orda sizlar/yapraklarim bulvarda
resim diye duvarlarda müzik diye isliklarda
o çildirtan deniz orda/baliklar tablalarda
özlemek orda kalmis özlemi sevmek burda
ferhat'sa mendil açmis dileniyor güvenparkta
taradim bütün sözlükleri aska yer yoktu
bir kaygulu bulvar iti karanlik çikmazlarda
kosuyordu masallarda/kosuyordu imgelerde
baska yer yoktu
basimdaki agri sendin sesimdeki kusku sen
ne düsünsem dört boyuttu ne agrisam dört boyut
kopmak belki bir ülkeydi tutkular eski zindan
heerkes kendi bukagisinin tutkulu demircisi
bu evleri bizmi yaptik bu yollari bizmi çizdik
ölümlerden bizmi kaçtik bizmi düstük ölümlere
senlestirip giriyorum koynuna gecelerin
senlestirip açiyorum gözlerimi sabaha
bir sey eksik biliyorum bir sey artik sen degil
safak diye söken sendin sendin gülen penceremde
çayimdaki bahçe sendin içkimdeki bulut sen
içimdeki kus sürüsü çabamdaki arilardinnere gitsem karsimdaydin ama sen yoktun
sen sahi niçin yoktun
senlestirip biniyordum külüstür tasitlara
senlestirip oksuyordum osmanli sokaklari
kan bulasmis caddeleri ölülerli alanlari
tepelenmis çiçekleri kanatilmis mavileri
senlestirip seviyordum bütün çirkinlikleri
telefonlar sensin diye kosturuyordum
kaniyordum
sensin diye karanlik çagrilara
susuyordum senlestirip kahpelikleri
nere gitseem karsimdaydin ama sen yoktun
sen sahi niçin yoktun
duruyordum seni sanip yangin çigliklarina
yasaamak belki buydu belki de öbür yüzü
unutmakti belki güzel aramakti belki sevmek
belkideki varsillikti kesindeeki yoksulluktu
yitirmek buydu belki yakalamak belki bu
bu kafesi biz süsledik biz aldandik bu süslere
içimdeki sizi sendin yüzümdeki merak sen
gitmelerden bekledigim kalmalardan korktugum
nere gitsem karsimdaydin ama sen yoktun
sen sahi niçin yoktun
ikibulvar itiyiz biz reklere dolasmisiz
agzimizda ölüm tadi tüylerimiz kanli çamur
ikimiz iki yandan bir koca yanlizligi
bir amansiz saskinligi ikimiz iki yandan
dolastirip duruyoruz eski zamanlar gibi
müzelik bir inanmanin ören kapilarinda
anlamamak elde degil anlamaksa soykirim
uçup uçup düsmek kalir inanmaklardan
kelebekler konuyor yasli salyongozlara
ölülerin gölgesinde diriler günesleniyor
yakin artik gemileri köprüleri atin artik
kim ne derse desin vazgeçin onarimdan
ne seçilen renklerdeyiz ne gidilen yerlerde
danisikli gözyaslari yapmacik mutluluklar
soykirimsaal bir çogalma solucanimsi bir esleme
bir yanimiz dogum evi bir yanimiz hirosima
iki bulvar itiyiz biz kosullarin kölesiyiz
zincir sesi duydukça sizlar bileklerimiz
bir kenti tanir gibi tanidim seni ancak
eetine degdi etim/otuzalti onda yedi/çok degil
elini buldu elim/otuzalti onda yedi/çok degil
öptüm seni/otuzalti onda yedi/dudaklarindan
bir kenti yasar gibi yasadim seni ancak
yasamadim kendimi
ellerin ellerimdeydi ellerin yoktu
gözlerin gözlerimdeydi gözlerin yoktu
iki portre gibi yanyanaydik albümde
uykunda sevmistin haberin yoktu
bir kaçagi tanir ggibi tanidim seni ancak
tanimadim kendimi
sarkilarda buldum seni yitirdim
yilgilarda buldum seni yitirdim
resimler bir türlü konusmuyordu
fotograflar kaçiyordu ben yaklastikça
bir yalani anlar ggibi anladim seni ancak
anlamadim kendimi
evin de mi yoktu senin sokagindami
adresini silip silip yaziyorlardi
düslerin türkçe miydi hotantoca mi
çincee mi ariyordun eskimoca mi
herkesste mi ariyordun ne ariyordun
neden öyle gülüp gülüp yaslaniyordun
bir yüzünü buluyordum öbün yüzün yok
birçizgini buluyordum öbür çizgin yok
olgörüp gelmiyordu adin firçama
düs müydün düsüncemi anlamiyordum
uzattikça ellerimi dagilip gidiyordun
kendimden korkuyordum yoksa yokmuydum
binlerce göz binlerce yüz binlerce biçim
aradigim yerde yoktun sormadigim yerde var
etimdeki aci sendin kanimdaki kusku sen
nere gitsem karsimdaydin ama sen yoktun
sen sahi niçin yoktun
Sen
Sahi
Niçin
Yoktun?
Hasan Hüseyin Korkmazgil