Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Fransız İhtilali'nin Perde Arkası

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Fransız İhtilali'nin Perde Arkası Empty
MesajKonu: Fransız İhtilali'nin Perde Arkası   Fransız İhtilali'nin Perde Arkası Icon_minitimePerş. Tem. 22, 2010 2:47 pm

Fransız İhtilali'nin Perde Arkası
Fransız İhtilâli'ni anlattığımız yazımızda söylediklerimizin hepsi, hemen herkes tarafından bilinir... Bilinmeyen kısmı, liderlerinin mason olduğuydu!.. Ama iş, burada bitmez... Masonların da arkasında bir Illuminati örgütü vardır ki evlere şenlik!.. [1]

Tarikatın spekülatif kısmına bakarsak... Özellikle Vatikan'a karşıydılar. Pagan geleneğe bağlıydılar, Illuminati, tarih boyunca iki büyük teşkilatın ortasında yer aldı: Bir yandan Gül ve Haç, diğer yandan Mason Teşkilatı.

Ilk yıllarında; bir "entelektüeller kulübü" olmaktan öteye gidemeyen Illuminati, yıllar ilerledikçe Baron Adolf Vön Kntgge ile işbirliği yaparak (1778) saflarına Mason localarını da katmaya başlar. Birçok akademisyen, tüccar, entelektüel teşkilâta katılır. Kimisi dinsel, kimisi ticari, kimisi ise düşünce özgürlüğü fikrine tav olur. Kurucuları arasında Goethe gibi "krema tabakasından" insanların olduğu gizemli örgüt artık çok güçlü ve etkin bir hale gelmiştir. [2]

Illuminati örgütü'nün ne olduğunu ve günümüze nasıl yansıdığını daha ayrıntılı olarak ilerde anlatacağız!.. Şimdilik sadece bu örgütün kurulduğu günden itibaren (1771) siyâsî komplolar, suikastler, katliamlar düzenlediğini belirtmekle yetinelim... Tıpkı Hasan Sabbah'ın afyon çeken "Haşhâşî Târikatı" gibi!.. Açıkça politika yapan ve kraliyet karşıtı olan Illuminati örgütü, mavi dereceleri tamamlayan masonlara yüksek derecelere ulaşma olanağı tanımaktaydı... Illuminati örgütünün gizli büyük üstâdı, "Eski Üstün İskoç" ünvânına sahipti.

Üst düzeylere gelmiş üyelere; "Illuminati örgütünün tüm dünyadaki kralları ve din adamlarını yok etmek istediği ve ancak böylelikle insanların zihinlerinden milliyet düşüncesinin silinebileceği..." aktarılıyordu. Bu amaçlara ulaşmanın yolu ise basın, eğitim ve hükümette yüksek mevkileri ele geçirmekti!.. [1]

Illuminati örgütü, faaliyeti tepki çekmeye başlayınca, değişik isimlerde etkinlik göstererek yer altına çekildi. "Fransız Devrim Kulübü", bunun bir örneğidir... Bu örgüte radikallerin hızla katılması sonucunda daha geniş bir toplantı salonuna gerek duyuldu ve "Jakoben Birliği" salonu kiralandı... Ondan sonra da örgüt, "Jakoben Kulübü" olarak adlandırıldı.

Gizli toplantılar düzenleyen Jakoben Kulübü, hızla gelişti ve sayıları 1300'e ulaşan üyelerinin arasına Fransa'nın en iyi eğitim görmüş ve en etkin kişileri katıldı... Jakobenler'in ülküsü tüm kurumları ve krallığı ortadan kaldırarak adına "Yeni Dünya Düzeni" (İng. The New Order) ya da "Evrensel Cumhuriyet" dedikleri bir düzen kurmaktı!.. [3]

Bilmem bu ifadeler size tanıdık geliyor mu? [1]



1782'de Masonların spekülatif kısmı bir kongre toplayıp bu örgütün çok tehlikeli olduğunu, amaçları arasında kiliseyi, papayı, kralları yok etmek olduğunu tartışır. Gerçekten de Illuminati'nin amacı Cumhuriyet ilan etmektir. Hedefe ulaşmak için ordu komutanını, gerekirse kralı bile öldürmeyi seçmiş, Cumhuriyet sevdalılarıdır bunlar, ilk ulus - devlet girişimleri de diyebiliriz. "Biz ne kral, ne de Papa istiyoruz. Biz meclis ve anayasa istiyoruz" demektedirler.[2]

Tampliyeler'in tahta ve Tiara'ya (Papa'nın tacı) karşı giriştikleri entrikaları herkese açıklamaları olanaksızdı. Bunu yapmak, İsis'in peçesini kaldırmak ve üstadların gizlerini kalabalıklara yaymak anlamını taşıyacaktı. [4]

Ünlü büyücü ve Okültizm uzmanı Cagliostro, 1783 yılında Illuminatilere katılmıştı.... Yıllar sonra kendi katılma törenini Katolik rahiplere anlattığında,
törenin Frankfurt yakınlarında bir yeraltı sığınağında yapıldığını söyledi.

Cagliostro'nun anlattığına göre önce içi evrak dolu demir bir sandık açıldı. töreni yöneten kişi sandıktan el yazması bir kitap aldı ve ilk sayfasını okudu; «Bizler, Templar Şövalyeleri'nin büyük üstâdları...» diye başlayan bu sözleri kanla yazılmış bir and izliyordu. Söz konusu bu kitap, Illuminizm'in aslında tüm monarşilere ve kiliseye karşı bir nifak olduğunu, ilk saldırının Fransa tahtına yöneleceğini, ve Fransa'da krallığın çökertilmesinden sonra, sıranın Roma'ya geleceğini belirtmekteydi!.. [5]

Gerçekten de 1789 yılı Mart ayında Fransa, Maşrık-ı Azam'ına bağlı 266 mason locasının tümü Illuminati denetimi altına girmişti bile!.. Aslında masonların hepsi kendilerini gizlice yöneten bu örgütün farkında değildi; yalnızca pek az sayıda mason, bu sırrı bilmekteydi...

Ertesi ay, ihtilâl başladı!..

Cagliostro, bir Templar, yani Sion Tapınağı ajanıydı. Yazdığı bir mektupta, Londra'daki masonlara "Ezelî Mabed"in yeniden yapımına başlama zamanının geldiğini bildirmişti!... [1]

Cagliostro, Masonluğa "Memphis ve Misraim" adı altında yeni bir ritüel getirmiş ve böylece Mısır tanrısı İsis'e tapınma törenlerini canlandırmaya kalkışmıştı... Cagliostro'nun armasında bulunan LPD harfleri, "Lilia Pedibus Destrue" (zambağın ayakları altındaki tehdit) sözlerini ifâde etmekteydi!.. bilindiği gibi zambak Fransa krallığının simgesiydi! [4]

Cagliostro'ya ait 16. yüz yıldan kalma bir madalyonun üzerinde de bir zambak demetini kesen bir kılıç kabartması vardır ve bunun altında "Talem Dabit Ultio Messem" (Böyle bir hasat, öç alır.) sözleri kazılıdır!. [1]

Rousseau'nun da desteği ile kurulan bir mason locası, o dönemde Fransa'daki devrim hareketinin merkezi oldu ve ne gariptir ki bu locanın üstâdı olan ve kraliyet kanı taşıyan Orleans dükü Jacques de Molay'ın mezarı üstüne 4. Philip ve onun ardından gelenlerden Templar Şövalyeleri'nin öcünü almak için and içti!.. [4]

Eski Templar Şövalyeleri, yâni Sion Tapınağı Tarikatı - Masonlar - Jakobinler kulübü - Illuminatiler, iç içe geçmiş bir halde Fransa'da krallığı devirmek için inanılmaz bir komploya giriştiler. [1]

1785 Yılında Bavyera'da İlluminati örgütünün kapatılması, etkileri New England'a kadar ulaşan, öylesine büyük bir velvele yarattı ki, George Washington kuşku içinde kalan Amerikalı masonlara teselli verme gereğini hissetti.

Gerçekten de İlluminati'ler, istemeden de olsa, çağdaş komplo kuramlarının doğması için bir fırsat yaratmış oldular. Toplum için oluşturdukları ileri sürülen tehlike aşırı abartıldı ve İlluminati'lere karşı bir yayın salgını başladı. Gizliliğe verdikleri önem, önemli kamu görevlilerini üye yapmak için gösterdikleri ısrarlı çabalar, bir kaç yüksek dereceli üyenin dışında gerçek toplumsal amaçlarını saklamaları İlluminatileri yalnızca Alman muhafazakârları için değil, tüm Avrupa kamuoyu gözünde umacı durumuna getirdi. Dört yıl sonra Fransız Devrimi başladığında, Bavyera'lı İlluminati'ler hakkındaki mitler, merkezinde Tampliyeler'in bulunduğu daha kapsamlı ve geniş bir komplo kuramına dönüştü. [6]

1789 Yılının ilkbahar ve yaz aylarında İlluminatilerin tahıl piyasasında gerçekleştirdikleri manipulasyonlar sonucunda yapay bir buğday darlığı yaratıldı. Bu durum o denli geniş bir açlığa yol açtı ki, tüm ülke kısa zamanda ayaklandı. Olayların başını çeken kişi, Fransa Büyük Doğusu'nun Büyük Üstadı Orleans Dükü idi. İlluminatiler, halkın çektiği acıları bir araç olarak kullanarak yarattıkları huzursuz ortamın devrimci eylemlerine yararlı olacağını planlamışlardı. Gerçekten de, besin stoklarını bloke ederek ve Ulusal Meclis'te tüm reform girşimlerini engelleyerek, durumu iyice kötüleştirdiler ve halkı tam anlamıyla açlığa mahkum ettiler. [3]

Bu durum, o denli geniş bir açlığa yol açtı ki; tüm ülke, kısa zamanda ayaklandı!..

Marie Antionnette, "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler!" derken bir gaf yapmıştı; ama halkın ekmek bulamamasına şaşması hiç de yersiz değildi!.. Ekmek kıtlığı için ortada gerçek bir sebep yoktu. Tamamen Illuminatiler'in işiydi!.. Olayların başını çeken kişi, Fransa Maşrık-ı Azam'ının büyük üstâdı Orleans Dükü'ydü!.. [1]

«Fransız İhtilali öncesinde Kraliyet ve Kilise mensuplarını halkın gözünden düşürmek için şöyle bir oyun oynandı. Kraliçe Marie Antoniette adına devrin ünlü bir kuyumcusuna iri elmaslardan oluşan bir gerdanlık siparişi verildi. Kuyumcu bu siparişi hazırlayıp Kraliçe’ye götürdü; ama Kraliçe doğal olarak gerdanlığı kabul etmedi ve para ödemedi. Fakat bu olay kraliçenin parayı çarçur ettiği şeklinde bütün basında yer aldı. Devrin kardinaline, durumu izah etmek isteyen Kraliçe adına; adamlarımız tarafından genelev olarak işletilen şehrin bir otelinde randevu verildi. Otele gelen Kardinale bir fahişe Kraliçe olarak tanıtıldı ve fahişe ile Kardinal bütün basında yer aldı. Böylece hem Kraliyet Ailesi, hem de en yüksek kilise makamı yıpratılmış oluyordu. Eski başkanlardan Nixon bizim yolumuzdan çıkınca, Watergate Skandalı ile bir anda gözden düşürülüp istifa etmek zorunda bırakılmıştır.» [7]

14 temmuz günü Basille hapishanesi basıldı ve yağmalandı!... Ama esas amaç, siyasî mahkûmları kurtarmak falan değildi!.. Özgür bırakılan tutuklu sayısı, yalnızca yedi idi!... Fransız tarihçiler de bugün artık eylemin asıl amacının, Bastille'yi yıkmak ve tutukluları kurtarmak olmadığını belirtiyorlar... Asıl amaç, Bastille'de saklanan barut ve silâhları ele geçirmekti!.. Böylece silâhlanan Jakobenler veya Illuminatiler, 22 temmuz gününden başlayarak o güne dek eşi görülmemiş ve titizlikle planlanmış bir ihtilâl girişimini sahneye koydular. Böylece silâhlanan Jakobenler, 22 Temmuz gününden başlayarak o güne dek eşi görülmemiş ve titizlikle planlanmış bir ihtilâl girişimini sahneye koydular. Bu dönem tarihte "Büyük Korku" diye adlandırılacaktır.

Öncelikle tüm ülkede eşzamanlı bir panik duygusu yaratıldı. Köyden köye, kentten kente giden atlılar, yurttaşlara "haydutların!" yaklaşmakta olduğunu ve kendilerini korumak istiyorlarsa silâha sarılmaları gerektiğini bildirdiler. Ayrıca, tüm bu olayların sorumlularının malikânelerde ve şatolarda gizlendikleri, bizzat Kralın buraları ateşe vermelerini buyurduğu yurttaşlara söylendi. Fransa Kralına bağlı olan halk bu emirlere uydu. Artık alevlerin denetlenmesi olanaksızdı, yağma ve yıkım sürerken, anarşi gittikçe yaygınlaşıyordu. [4]

Fransa kralına bağlı olan halk da bu emirlere uydu!... Artık alevlerin denetlenmesi olanaksızdı!.. Yağma ve yıkım sürerken anarşi gittikçe yaygınlaşıyordu. Paris sokakları, teröre teslim olmuştu... Nihayet başta Illuminatiler olmak üzere halk, saraya yürüdü ve Kral'la Kraliçe, tutuklandı!..

1789 yılında krallığın yıkılması ile birlikte 10 Ağustos'tan başlayarak üç renkli Fransız bayrağı, devrimin kızıl bayrağı ile değiştirildi. Halkın "Yaşasın kral Orleans!" çığlıkları ile masonların "Özgürlük, eşitlik, kardeşlik!" seslenişi, sokakları kapladı... Orleans Dükü, tabii ki sonunda hiçbir şey elde edemedi!.. Bu dönem, Fransız tarihinde "büyük korku" diye adlandırılır. [1] 16. Louis giyotinde Can verince, işin yarısı tamamlanmış oldu. Artık Illuminati ordusu, tüm gücünü Papa'ya karşı, yâni dine karşı yöneltebilecekti! [4]

1793 Kasım'ında tüm Fransa'da rahiplerin öldürülmeye başlanması, dine karşı bir kampanyanın yürürlüğe girdiğini ortaya koyuyordu. Tüm mezarlıklara Illuminatilerin ünlü sloganı olan "Ölüm, sonsuz bir uykudur!" sözlerini içeren yazılar asılmaya başlandı.

Paris'teki kiliselerde "akıl bayramları" adı altında eğlentiler düzenleniyor; fâhişeler, tanrıça gibi tahta çıkarılıyorlardı!.. Bu törenlerin bir adı da "Exoterion"du ve Illimunati'nin kurucusu Weishaupt'un kaleme aldığı "Aşk Tanrıçasının Kutsanması" adlı bir şiirinden ilham alıyorlardı.



Mason Thomas Jefferson, 1791 yılında üç yıl süren Fransa elçiliğinden Amerika'ya geri dönüşünde tüm bu kıyımı "Ne güzel bir devrim!" diye tanımlamış ve tüm dünyaya yayılmasını umut ettiğini yazmıştır!.. Jefferson, neredeyse tüm Fransa halkının Jakoben olduğuna inandığını açıklamıştır. Ona göre bu büyük çoğunluk, ulusal irâdeyi açıkça ortaya koymaktadır. [3]

Halbuki bu çılgınlık duruldukça; gerçek, ortaya çıkmaya başladı... Devrim, aslında halk için değil; Templar Şövalyeleri'nin intikamı, Sion tapınağı, Illuminatiler, Jakobenler ve Masonlar için yapılmıştı! [1]

«İkinci sorununuza gelirsek, yukarıda bahsettiğim gibi bir ülkenin Komünizm, Kapitalizm veya Sosyalizm’i benimsemesi hiç fark etmez. Hepsi sonuçta bizim eserimiz olan aynı şeyler. Başta akıllı ve zengin, yönetici bir avuç insan, geride hiçbir değeri olmayan ve istenildiği gibi yönlendirilen bir köle sürüsü. Fransız İhtilali neden yapıldı sanıyorsunuz, Fransız halkı çok fakirdi de açlıktan mı ölüyordu, ya da burjuvazi gerçekten çok mu zengindi? Hayır, hayır, sınıf farkı tarih boyunca hep olmuştur, bugün de böyledir. Asıl sebep Masonluğun en büyük kahramanlarından Jacques De Molay ve diğer Tapınak Şövalyeleri’nin, 1314 yılında o devrin Fransa kralı IV. Philip tarafından Tapınakçıların hazinesini kendisine vermediği için yakılarak öldürülmeleridir. Bu ihtilalin Masonlar tarafından kışkırtıldığını biliyorsunuz. Devrim sonunda XVI. Louis giyotinle idam edildiği zaman, bir devrimcinin; “Molay, intikamın alındı.” Diye haykırdığı bilinen bir gerçektir.» [7]

1793 yılının sonlarına doğru ihtilâl yönetimi, sayıları yüz binlere ulaşan işsizlerle yüz yüze kaldı!.. İhtilâlin önderleri, sonradan bütün diktatörlerin taklit edeceği yeni bir "terör" projesini uygulamaya geçirdiler: Nüfus azaltılması!.. (İt'i ite kırdırma politikası) Amaç, Fransa'nın yirmi beş milyona ulaşan nüfusunu on altı milyona indirmekti!... Robespierre, nüfusun azaltılmasını kaçınılmaz buluyordu!.. [3] Ticâret hayatının yok olması ile genişleyen işsizlik sorununa çözüm, sistemli bir katliam uygulaması ile bulundu. [5]

Nüfusun azaltılması ile görevli devrim komitesi üyeleri, gece-gündüz harita başında her kentte kaç kellenin kopartılması gerektiğini hesaplıyorlardı!... Devrim mahkemeleri, kimlerin ölmesi gerektiğine karar veriyor ve sonu gelmez bir kurban sürüsü, giyotinin yolunu tutuyordu!... Yalnızca Nantes'te, bir gece içinde 500 kimsesiz çocuk, kent mezbahasında öldürülüyor; 144 yoksul kadın, nehre fırlatılıyordu!.. Bu vahşet, hiç bir zaman Fransız İhtilâli'ni öven kitaplarda anlatılmaz!.. [1]



İlk Yahudi mason olan Eliphas Levi, Fransız İhtilâli'nin "Templar Şövalyeleri'nin 14. yüzyılda çektikleri acıların intikamı" olduğunu ileri sürmüştür!.. [8] "Le Tombeau de Jacques de Molay" (Jacques de Molay'ın Mezarı) adlı bir kitabın yazarı olan Cadet de Gassincourt'un düşünceleri, sürekli bir komplo inancına saplanmıştır... Onlara göre Manicilik'ten kaynaklanan ve Doğu'daki Haşhaşîler ile Batı'daki sapkın mezheplerden Templar Şövalyeleri'ne aktarılan bu yıkıcı nifak, de Molay'ın 1314'te ölümünden sonra varlığını sürdürmeyi başarabilen dört Templar locası sayesinde 18. yüzyıla kadar ulaşabilmiştir. [1]

O tarihten beri en başta İngiltere kralını idam ettiren Cromwell ve Fransa kralı 4. Henry'nin kâtili olmak üzere; Portekiz, Brezilya ve İsveç'teki tüm komplocular; ve elbette Robespierre ve Danton dâhil tüm câniler ve devrimciler, aynı Templar locasının, yâni Sion Tapınağı Tarikatı'nın karşımıza Jakobiyen veya Illuminati diye çıkan bu terör örgütünün üyesidirler!.. [9]

It is without question the Involvement of some rests of Illuminati in French Revolution. The influence of the Illuminati in the whole revolutionary process was a fact. An important part of French revolutionaries were masons and illuminati. Duke of Orleáns, Saint-Just, Danton, Herbert, Lafayette, Rmirabeau, Marat, Robespierre, Desmoulins were some of the names of initiated and revolutionary masons and illuminati. By exemple, it is known that Honoré-Gabriel Riquetti, Count of Mirabeau, received the initiation of the Bavarian Illuminati in Germany, specifically, at Henrietta Herz home. [x10]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Fransız İhtilali'nin Perde Arkası
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Fransız İhtilali (1789)
» Yagmur Arkasi
» Kamyon Arkası Yazılar
» Bir Perde
» Beyaz Perde

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Köşesi :: Tarih-
Buraya geçin: