Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 ******'ün Geometri Kitabı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
soner




Mesaj Sayısı : 3323
Kayıt tarihi : 31/05/10

Atatürk'ün Geometri Kitabı Empty
MesajKonu: ******'ün Geometri Kitabı   Atatürk'ün Geometri Kitabı Icon_minitimePtsi Tem. 19, 2010 4:53 pm

******'ün Geometri Kitabı
Dr. M. Cemil Uğurlu
Bugün kullandığımız “Matematik Terimleri”nin büyük bir çoğunu ****** dilimize kazandırmış ve icat etmiştir.

İlkokullar da öğretildiği gibi ******'ün öğretim hayatında matematik dersiyle arasının çok iyi olduğu, hatta matematik dersindeki üstün başarısından dolay matematik öğretmeni tarafından Kemal adinin verildiğini biliriz. Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesindeyken, matematik öğretmeni yüzbaşı Mustafa efendi sınıfa gelmediğinde de onun yerine birçok kez bu dersi vermiştir.[1]
******, ölümünden yaklaşık bir buçuk yıl öncesine değin matematikle ne ölçüde uğraştığını bilmiyoruz. Bu konuda, Türk Dil Kurum Başuzmanı A.Dilaçar'ın 10.11.1971 tarihli bir yazısı [2] çok ilginç bilgiler vermektedir. Bu yazıdan öğrendiğimize göre,

“****** ölümünden bir buçuk yıl kadar önce, üçüncü Türk Dil Kurultayından (24-31 Ağustos 1936) hemen sonra 1936-1937 yılı kıs aylarında kendi eliyle Geometri adli bir kitap yazmıştır”.

******, bunu, birtakım Fransızca geometri kitaplarını okuduktan sonra hazırlamış ve yapıt ilk kez 1937 yılında “Geometri öğretenlerle, bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığınca yayınlanmıştır.” [3] Bu 44 sayfalık yapıttaki boyut, uzay, yüzey, düzey, çap, yarıçap, kesek kesit, yay, çember, teğet, açı, açıortay, içters açı, dışters açı, taban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkener, yanal, yamuk, artı, eksi, çarp, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe gibi terimler ****** tarafından türetilmiştir.[3]

Yapıttaki tanımların tümünü ****** yazmıştır. Her tanım, ilgi kavramı tüm öğeleriyle eksiksiz ve açık biçimde anlatmakta, özel ve temelli nitelikleri içermektedir. Gerekli ve yeterli örnekler de verilmiştir. Tanınmış bilim tarihçisi Ord. Prof. Dr. Aydın Şayili, tam bir yetkiyle, bu Geometri kitabini, “küçük fakat anıtsal bir yapıt” diye nitelendirmiştir.[4]

******, yaşamının önemli bir kesimini tarihin en büyük savaşlarından birinin içinde, ulusal ve evrensel sorumluluklar yüklenerek geçirdikten yıllarca sonra, düzenli bir mantık ve bilgi disiplini kesinlikle gerektiren matematik alanında, yeni türettiği terimlerle böylesine özlü bir yapıtı yazmakla, dil ve matematikteki üstün yeteneğini kanıtlamıştır. ******'ün yaşamında çok belirgin bir örneğini izlediğimiz gibi, aslında dil ile matematiksel kültür arasında siki bağıntı vardır. ******'ün dehasında, dil ve matematik gibi aklin değişik disiplinleri birbirini karşılıklı olarak hep olumlu yönde etkilemiş ve geliştirmiştir. ******, “Fen terimleri o suretle yapılmalı ki anlamları ancak istenilen şeyi ifade edebilsin” demiş ve bunu, Osmanlıca çok sayıda terimin yerine öz Türkçe karşılıklarını türetirken üstün bir basarıyla gerçekleştirmiştir.

******'ü, “Geometri” adlı yapıtını yazmaya zorlayan nedenleri, Onun dil çalışmalarını yakından izlemek olanağını bulabilen tanınmış dil uzmanı A. Dilaçar söyle açıklıyor:

"... ****** hep matematikle uğraşırdı. Eski geometri terimleri çok ağdalı idi. Gen bile, uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler Imisisinda güçlüğünü daha iyi anlıyorum. Pedagojide bir gerçek var: Fikir yolunun açık olması, bir ip ucunun bulunması lazımdır. Yoksa bir külçe gibi çöker. Müselles kelimesini ele alalım. Arapça okullarımızdan kaldırılmıştır. Sülüsten müştak (türetilmiş) bir kelime olduğunu ögrenin nasıl bilsin? Arapça soğurucu bir dildir. Örneğin "müsteşrik" "sark" kelimesinden gelmiş bir kelimedir. Önüne, ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş. Bunun aslini bulmak bir Arapça gramer meselesidir, Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, ögrencinin "müselles"i kude kelime olarak karsısında görecektir. "Uç" aklına gelmeyecektir. Ama müselles yerine "üçgen" dersek, bir üç var. "Gen". ******'e göre "genişlikten" alınmıştır. Bir ipucu var. "Dörtgen" dörtten gelmiştir. Bir ipucu vardır. "Eşit", denk anlamında olan "es"ten gelmiştir. Ama müsavi Arapça bir kelimedir. Bu sebeple ******'ün prensipleri burada da doğru idi. On im için bu en ağdalı olan bu bilim dalını ele aldı ve kitabi örnek olarak bıraktı...”

******'ün matematik terimlerini türetme ve bunları öğretime yerleştirme çalışmaları konusunda Prof. Dr. Vecibe Latipoğlu, su bilgilen veriyor:

"... ******, matematiği iyi bildiği ve sevdiği için, terim devrimine matematikten başlamıştır, denilebilir. Çünkü Türk Dili (Belleten)'in Şubat 1937 tarihli yayınından bir ay sonra, ******, ceyb (sinüs) ve tece^b (kosmus)'m Türkçe karşılıklarının bulunması için 29 Mart 1937 tarihli Ulus Gazetesine ilan verdirerek bir yarışma açtırmıştır... Sonunda hazırlanan bütün terimler, Türk Dili (Belleten) dergisinin Ekim 1937 tarihli sayısında yer almıştır. Terimler, Türkçe-Osmanlıca, Osmanlıca-Türkçe, Fransızca-Türkçe olmak üzere sıralanmış ve ön sırayı matematik terimleri almıştır...

****** terim çalışmalarının ülkedeki etkisini öğrenmek için, 1937 yılı sonbaharında, Sivas'a giderek, vaktiyle Sivas Kongresini topladığı lise binasında, dokuzuncu sınıfın geometri dersine girmiştir'"1'. Bu derste eski terimlerle öğrenimin zorluğunu bir kez daha saptayan ******, "Bu anlaşılmaz terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez" diyerek kitabi atmış ve sonra tahta basına geçip "dili" yerine "kenar", "müselles" yerine "üçgen", "müselles mütesaviyül adla" yerine "eşkenar üçgen", "zaviye" yerine "açı" terimlerini kullanarak ünlü Pisagor teoremini öğrencilere anlatmıştır"'. ******, bu inceleme gezisinde yanında bulunan Kültür Bakanı Saffet Arıkan'a tüm okul kitaplarının yeni terimlerle, hemen yazılması emrini vermiş ve Türkçeleştirilmiş terimlerle iki ayda hazırlanan kitaplar bütün okullara Kültür Bakanlığınca gönderilmiştir' .

******'ün türettiği matematik terimleri ve yaptığı geometri tanımlarının hemen hemen tümü bugüne değin değişmeksizin kullanıla gelmiştir. Onun türettiklerinden sadece birkaç terim sonradan küçük ölçüde değiştirilmiştir. Örneğin Fransızca "hypothese'in karşılığı olan Osmanlıcıdaki" faraziyenin yerine ******, Türkçe "varsayı" terimini türetmiş ve sonradan bu terim varsayım" biçimini almıştır. Ayni şekilde Onun "tümey açı", "bütey açı" terimlerinin yerini "tümler açı", "bütünler açı" terimleri almıştır. Çok az sayıda ve sinirli olan bu terim değişikliklerini, ******'ün dildeki temel ilkesinin doğruluğunun birer kanıtı saymak gerekir.[5]

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
******'ün Geometri Kitabı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ******'ün Geometri Kitabı
» ******ün İlk Meclis Konuşması-24 Nisan 1920
» Ask Kitabi
» İşa Upanişad Kitabı
» Mandukya Upanişad Kitabı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Bilgi Köşesi :: At****** Köşesi-
Buraya geçin: