Türk Köylüsü
O, topraktan ögrenip
kitapsiz bilendir.
Hoca Nasreddin gibi aglayan
Bayburtlu Zihni gibi gülendir.
Ferhattir,
Keremdir
ve Keloglandir...
Yol görünür onun garip serine,
analar, babalar umudu keser,
Kahpe felek ona eder oyunu
Çarsambayi sel alir,
Bir yar sever,
el alir,
kanadi kirilir
çöllerde kalir,
ölmeden mezara koyarlar onu.
O ' Yunus-u biçaredir
Bastan ayaga yaredir',
Abu içer su yerine.
Fakat bir kere dert anlayan düsünmeye görsün önlerine
ve bir kere vakit erisip
' Gayrim yeter! ...'
demesinler.
Bunu dediler mi,
' Israfil surunu ürür,
mahlukat yerinde durur ',
topragin nabzi baslar
onun nabizlarinda atmaga,
Ne kendi nemfini korur
ne düsmani kayirir,
' Daglari yirtip ayirir,
kayalari kesip yol eyler abihayat akitmaga... '
Nazim Hikmet