Ellerin Avucumda Iki Ates Damlasi
Çiçeginde yeni yeni kamasan zerdalisi ömrümün,
gülüsümde çekirdegi sertlesmemis ilk çaglam,
kizim benim, nazim benim,
gurbetelde sazim benim,
yalazlanmis can tanem,
körpe dalim bir tanem..
Sisini gözlerimin, içimdeki dumani
seziverdin de sanki
acilandin uykunda,
sizlandin huysuzlandin..
Dudaklarin kurumus, ter içindesin yavrum!
Kolsuz kanatsiz kalmis
geceden beri basucundayim..
Çirpinarak anlamini arayan binlerce sözcük
kabuklari koparilmis yaralar gibi
ugulduyor beynimde..
itiraf etmeliyim ki yavrum
çekip gitse de bir bir
ekmege, özgürlüge, insanlik ve hayata dair
içimi disleyen düsünceler,
senin bir gülücügün simdi
yasamam için bana yeter.
Geceden beri basucundayim..
Iste, sabaha dayandi gün!
Assiz, issiz, kurussuz
bir issiz bayirdayim.
Bebegim, canimin kivircigi,
boranda firtinada sürgün vermis tomurcuk,
üzüm tanem, nar tanem,
acar yanim, bir tanem..
Kim kime, dum duma bir tufandayiz;
günlerin agzinda kara bir gül
dikenleri tenimize dayanmis;
ürkütülmüs, sarilmis, aciyla sinanmisiz..
Inim inim uykunda nasil da yalniz
yaniyor yüzün yavrum,
yürecigin kaslarinda tütüyor,
ellerin avcumda iki ates damlasi,
tutusmus rüyalarin, sesin duyulmaz,
kendi kollarimizdan baska
saranimiz yok bizim..
Yazim benim, güzüm benim,
yemin olmus sözüm benim;
sana kus bulmaliyim
sana düs bulmaliyim
gidip is bulmaliyim..
Koynunda çirpinirken böyle çaresiz
kahrinla tanistirdin bizi ey hayat
zehrinle tanistirdin;
alisilmaz bildigimiz nefrete alistirdin!
Onurumuz:
senin için sakladigim tek servetim bu yavrum;
süt olmaz, as olmaz, is olmaz onurumuz..
sizim benim, gizim benim,
gurbetelde izim benim;
ates almis tas altinda kalmisiz,
gün olur hesabini sorariz elbet.
Nihat Behram