Hamd-u Sena
Ne var ki mevcûd ise âlemde, güzel, dogru, iyi;
Arayan fikri, bulan râhu, seven sevgiliyi
Bize bahsetmis olan Hazret-i Rahmân'a sükür.
O büyük Rabb'e sükürler ki, ayak bastigimiz
Yeri halketti barinsin diyerek varligimiz;
Ve yer üstünde hayâlin cereyâninca uzun,
O büyük Rab ki, isiklar yakiyor göklerde,
Lûtfunun feyzini, görsün diye insan yerde;
En büyük nîmete hamd, en küçük ihsâna sükür.
O büyük Rab ki, ufuklar boyu nîmetlerini,
Hüsn ü an, reng ü füsun, ask ü cünûn mahserini
Gayri kâfi görerek sevdigi biz kullarina
Simdiden vâdediyor baska bir âlem yarina;
Mâ-i Tesnîm'e sükür, Ravza-i Ridvân'a sükür.
O ki, sedâsina yandikça bütün mahlûkat,
Ars-i Alâ'da Ezel kasrina çikmis yedi kat,
Geriyor hüsn-i ilâhîsine atlas perde...
En güzel vuslati tattirmak için mahserde
Bize, gündüz gece, zehrettigi hicrâna sükür.
Faruk Nafiz Çamlibel