soner
Mesaj Sayısı : 3323 Kayıt tarihi : 31/05/10
| Konu: Sana, Bana, Vatanima, Memleketimin Insanlarina Salı Haz. 29, 2010 2:41 pm | |
| Sana, Bana, Vatanima, Memleketimin Insanlarina "Telgrafin tellerini kursunlamali" Böyle degildi bu türkü bilirim Bir de içime -Her istasyonda duran sonra tekrar yürüyen- Bir posta katari gibi simsiyah dumanlar dökerek Bazen gelmesi beklenen bazen ansizin çikagelen Haberler bilirim, mektuplar bilirim
Gamdan daglar kurmaliyim Kayalari kelimeler olan Kirk ikindi saymaliyim Kirk gün hüzün bosaltan omuzlarima, saçlarima Saçlarinin akisini anar anmaz omuzlarindan Bastan ayaga islanmaliyim Gam daglarina çikip, naralar atmaliyim
Içimde kaynayan bir mahser var Bu mahser bir de annelerin kalbinde kaynar Çünkü onlar, yün örerken pencere önlerinde Ya da çamasir sererken bahçelerde Birden aliverirler kara haberini Okul dönüsü bir trafik kazasinda Can veren ogullarinin
Bir de gencecik asiklarin yüreklerini bilirim Bir dolmusta; yorgun soförler için bestelenmis Bir sarkidan bir kelime düsüverince içlerine Karanlik sokaklarina dalarak sehirlerin Beton apartmanlarin sagir duvarlarini yumruklayan Ya da melal denizi parklarin issiz yerlerinde Örnegin hint okyanusu gibi derin Isyanin kapkara sularina dalan
Nice aksamlar bilirim ki Karanligini Bir millet hastanesinde Dokuz kisilik kadinlar kogusu koridorunda Basini kalorifer borularina gömmüs Beyaz giysilerinden uykular dökülen tabiblerden Haber sormaya korkan genç kizlarin yüreginden almistir
Bir de baharlar bilirim Apartman odalarinda büyüyen çocuklarin bilmedigi bilemeyecegi Anadolu bozkirlarinda Istanbuldan çikip, Diyarbekire dogru Tekerleri Yamali asfaltlari bir agustos susuzluguyla içen Cesur otobüs pencerelerinden Bilinçsiz bas kaymasiyla görülen Evrensel kadinlarin iki büklüm çapa yaptiklari tarla kenarlarinda Çiplak ayaklari yumusak topraklara batmis irgat çocuklarinin Bir ellerinde bayat bir ekmegi kemirirken Diger ellerinde sarkan yemyesil bir soganla gelen
Yazlar bilirim, memleketime özgü Yigit köy delikanlilarinin Incir çekirdegi meselelerle birbirlerini kursunladiklari Birinin ölü dudaklarindan sizan kan daha kurumadan Üstüne cehennem güneslerde mor sinekler konup kalkan Digeri kan-ter içinde yayla yollarinda Mavzerinin demirini alnina dayamis Yüregi susuzluktan bunalan Içinden mapushane çesmeleri akan Ansizin parlayan keklikleri jandarma baskini sanip Apansiz silahina davranan Nice delikanlilarin figuranlik yaptigi Yazlar bilirim memleketime özgü
Güzler bilirim, ülkeme dair Karsiliksiz kalmis bir sevda gibi gelir Kalakalmis bir kiyida melul ve tenha Kalbim gibi Kaybolmus daracik ceplerinde elleri Titreyen kenar mahalle çocuklari Bir sicak somun için Yalin kat bir don için Dökülürler bulvarlara yapraklar gibi
Kadinlar bilirim ülkeme ait Yürekleri akdeniz gibi genis Solugu afrika gibi sicak Gögüsleri çukurova gibi münbit Dag gibi otururlar evlerinde Limanlar gemileri nasil beklerse Öyle beklerler erkeklerini Yaslandinmi çinar gibidir onlar sardinmi umut gibi
Isyan siirleri bilirim sonra Kelimeler ki tank gibi geçer adamin yüreginden Harfler harp düzeni almistir misralarda Kimi bir vurguncuyu gece rüyasinda yakalamistir Kimi bir soygun sofrasinda isikli salonlarda Hirsizin girtlagina tikanmistir
Müslüman yürekler bilirim daha Kizdimi cehennem kesilir sevdimi cennet Eller bilirim hasin, hoyrat, mert Alinlar görmüsüm ki vatanimin cografyasidir Her kirisigi, sorulacak bir hesabi Her çizgisi, tarihten bir yapragi anlatir
Bütün bunlarin üstüne Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim Vatanim milletim tüm insanlar kardeslerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adin gelmeli Adin kurtulustur ama söylememeliyim Cankusum umudum canim sevgilim.
Erdem Bayazit
| |
|