Yarinlara Açilan Pencere
Nerden geldik, nerdeyiz biliyor musun
Yüzyilar öncesi mi sevistik seninle
Ilk tanistigimizdan bu yana çaglar mi geçti
Nasil simdi bir yerlere gidiyoruz elele
Animsiyorum gözlerini, Babilde belki
Belkisin dillere destan asma bahcelerinde
Belki de yitik bir Ege Uygarliginin
O Akdeniz mavisi sonsuz gecelerinde
Sen! En yakin olan bana, kanim gibi
Beni her gün bir kez daha doguran kadinim
Gül behçem, ormanim, suyum, topragim, gögüm
Sen! Dünya kurulali beri aradigim
Yeni dogmus bir çocuk kadar tenhayim seninle
Enginlerde kanat çirpan bir marti gibi hürüm
Durmadan bir agaç büyüyor sevgimizden
Ta sonsuzlara dek uzuyor ömrüm
Seninle çaglar yasadik biz, dünde degil
Zamanin ölümsüzlükle birlestigi yerdeyiz
Su gibi avuçlarimizdan akip gidiyor günler
Doruklarinda kar eksilmeyen tepelerdeyiz
Seni andikça bir isik vuruyor yüzüme
Yosunlarin yesilinden, dalgalarin köpügünden
Denizler çekiliyor, daglar egiliyor ve yollar
Kisaliyor, yasadigimiz askin büyüklügünden
Bu coskun umutlar bosuna degil sevdigim
Bosuna degil solan yapraklarin bir bir yesermesi
Bak! Bütün aydinligiyla duruyor karsimizda
Bu günün yarinlara açilan penceresi.
Ümit Yasar Oguzcan