Sessiz Senfoni
Ellerin vardi, sicak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düs gibi...
O zaman talihime yardi ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kus gibi,
Omzuma nasil da konardi ellerin?..
Hangi rüzgarlarda simdi kimbilir?
O degirmen alti, o zümrüt koru,
Ilk dörtlü yoncayi buldugumuz yer,
Ya o çapkin çapkin kestanecikler!...
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardi ellerin!
Mendilimi sarardim üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
Incecik incecik yanardi ellerin!
Bazan kizar hirçinlasirdi birden;
Ruhumu kaldirir, kaldirir boslukta,
Oysa bilmez miyim atamazdi!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir seyler düsünür anlatamazdi
Kahrindan kaskati donardi ellerin!
Insan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katilastigini yerin!..
Tanidik bir film geçiyordu gozlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansizin kopardi ellerin!
Sonra, dört yabanci el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapisinda bir kusluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarima yigildi sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hiçkira hiçkira güldü!
Büyüdü göz çukurlari kirik heykellerin!
Böyle bilmedigim uzak yollara,
Beni birakmasa ne vardi ellerin!
Romanimiz, ne kadar güzel baslamisti,
Ve iste böyle sonu!..
Simdi, isiklar sig,
Gölgeler derin...
Mor sarmasiklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od agacindan,
Dört arsin geceye sardi ellerin…
Bekir Sitki Erdogan