50 Yas Siiri
Ne zaman baksam çevreme elli yil sonra
Hep ayni gürdüklerim; bir kesmekes, bir bozuk düzen
Bir lokma ekmek ugruna tükenmesi insanlarin
Yasamak ve ölmek için hep ayni neden
Sefil doymazlik:ete, kana, paraya
Öylesi bir açlik ki eksilmeyen, bitmeyen
Insan, ezebildigince mutlu insan, ogul
Nereye gidersen git hep o tuzak, o dümen
Küçük hesaplarla kabaran büyük hesaplar
Ve degismez çigligi insanoglunun: Ben, ben, ben!"
Sen yok musun? Onlar yok mu? Biz yok muyuz?
Nereye bu gidis? Delicesine pupa yelken
Söyle neyi degistirebilirsin ki tek basina
Yildirirlar, sustururlar vururlar seni de hemen
Düsler bitmisse, gerçekler bir tokat gibi inmisse
Tek basina mutlu ol bakalim, olabilirsen
En güzeli sevmek diyeceksin insanlari tümüyle
Usanmadan, bir sey ummadan, beklemeden
Ver, durmadan ver, eller uzanmis, baksana
Ver ki; kurulsun sofra, baslasin sölen
Bir yanda umutlarin, düslerin, düsüncelerin
Bir yanda aldigini geri vermez koca bir evren
Bak! Bütün agizlar yutmaya hazir seni
Bir noktadan, bir lokmadan baska nesin sen
Dönüp gerilere bakiyorum, bir de kendime
Elli yil geçmis, ha gün, ha yarin derken
Degisen birsey yok, bir saskin benden baska
Iste ayni yol, ayni kapi, ayni merdiven
Hani nerdeler? Kimi yitmis kimi gitmis dostlarin
Bir ak saçli anan kalmis yolumu bekleyen
Sabah-ögle-aksam . . . Hep o tekdüze yasam
Ve kirilmis bir kalple yorulmus bir beden
Iste böyle geçti yillar. bozbulanik
Ben sevdim, ben agladim, baskalariydi gülen
Ne zaman uzattiysam ellerimi, parçalandi
Mutluluk serseri bir mayindi denizlerimde yüzen
Ümit Yasar Oguzcan