Daginik Gazel
"eski güzel seylerden degil,
eni kötü seylerden baslamak gerekir."
-Walter Benjamin-
göç
geçer
geçer ayriliklar baladi
siyah bir orman olur gençligimiz
böze böyle pay kalir
bize böyle pay kalir...
*
agla sömürgem... belki dönemem
oralarda usul usul talazlanan nelirlerde yaz kalir
kis yanar, düs üsür yüregimde
aglarim... gözyasim beyaz kalir
sonra askerler yeniden kusatirlar asinmis kaleleri
bin havaar parçalar gecenin dösegini
ocaklar iniler, yas büyür, orta yerde kan kalir
dingilava'da* pestemalli çocuklar havuzlara iserler
gözlerinde bir mahmur özlem kalir...
derken bir ankara, bir poyraz beni döve döve içeri alir
yollar da giderek uzaklasir... giderek uzaklasir
fahiseler terli kasiklariyla sabaha ugurlanir
kuslar inkar edilir, gökyüzü yagmalanir
ben büyürüm bu kederle kalbim uslanir...
*
agla sömürgem! agla ve kucakla kumral delikanlini
buralarda çatilmis bir tüfegim bögrümde taflan kalir
simdi kizilay'da oturmusum hasretin kancasinda
geçer zaman, geçer yillar, günlere bir yeni hazan kalir
*
agla sömürgem... sen hep maglup bir aglayista
ben uzak susarim bu maglubiyet için hep anlayista
çöpçüler bu geceyi de piç edip süpürdüler
ben ise haber degeri bile olmayan bir haykirista
özleminle hala bir yakarista...
*
agla! ben de aglarim gözyaslarim özlemine az kalir
buralarda nem var! nem varsa sende kalir
daha çagirirken beni
ani bile kalmaya tenezzül etmeyen o dag doruklari
sömürgem yaslar durur sesime kirgin ayriliklari...
*
gittim
ve yittim!
oralarda usul usul talazlanan nehirlerde yaz kalir
yaslarim günleri yüzüme gözyasim beyaz kalir
burada yillar küfürle ugurlanir
ben büyürüm içimdeki haylaz çocukla
Yilmaz Odabasi